Sera Yemekleri

Sera Yemekleri

Sera Yemekleri

Sera Yemekleri Perpa

Perpa’nın Lezzet Noktası.. 5. Katta hizmetinizde

Perpa Ticaret Merkezi’ nde 20 yılı aşkın süredir hizmet veren restoranımızda türk mutfağı, ızgara çeşitleri, zeytinyağlı büfesi, sebze yemekleri, ev tatlıları ve özel sera ekmeği eşiliğinde kahvaltı ve sandviç çeşitleri ile hizmetinizdeyiz

Perpa Ticaret Merkezi’ nde 20 yılı aşkın süredir hizmet veren restoranımızda türk mutfağı, ızgara çeşitleri, zeytinyağlı büfesi, sebze yemekleri, ev tatlıları ve özel sera ekmeği eşiliğinde kahvaltı ve sandviç çeşitleri ile hizmetinizdeyiz

Sera Restaurant 23 yıldır Perpa’nın Lezzet Noktası

Kapılarını lezzet ve sağlık için açmaya devam eden Sera Restaurant Anadolu ve Dünya Mutfağının seçkin örnekleri ve özel specialleri ile 22 yıldır hizmetinizde.

En taze sebzeleri sizin için teker seçiyor, et ürünlerimizin lezzet ve hijyen koşullarını sürekli kontrol ediyoruz. Evimizde kullanmayacağımız hiçbir markayı mutfağımızda kullanmıyoruz.

Kahvaltı veya akşam yemeği eşliğinde Ses ve görüntü altyapımızla şirket veya bayi toplantılarınız için hizmetinizdeyiz.

Sizleri, nefis lezzetlerimiz, günlük menülerimiz, ızgara ve zeytinyağlılarımızdan tatmak için 5. kattaki restoranımıza bekliyoruz.

SERA RESTAURANT

RESTORANLAR

GIDA FİRMALARI

PERPA FİRMALARI

AMBALAJ MALZEMELERİ

PERPA FACEBOOK

PERPA TİCARET MERKEZİ

PERPA İLETİŞİM

Paris İklim Anlaşması

Paris İklim Anlaşması

Laurence Tubiana

Paris İklim Anlaşması’nın mimarlarından biri olan Avrupa İklim Vakfı (ECF) CEO’su Laurence Tubiana, ABD Başkanı Donald Trump’ın anlaşmadan çekilme kararını değerlendirirken, “Bazen insanlar diyor ki ‘Eğer yapamıyorsak anlaşmadan vazgeçelim.’ Ancak bu çılgınca. Çünkü 4-5 derecelik bir ısınmayla dünyada büyük bir tahribat yaşanır” diyor.

Paris İklim Anlaşması

AVRUPA İklim Vakfı (ECF) CEO’su Laurence Tubiana, 2015 yılında imzalanan Paris Anlaşması’nın da mimarlarından biri. Tubiana geçtiğimiz hafta, ECF, Almanya’nın enerji konusundaki en etkin düşünce kuruluşu Agora Energiewende ve Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi (İPM) ortaklığında kurulan SHURA Enerji Dönüşümü Merkezi’nin kuruluşu nedeniyle İstanbul’daydı. Kendisine Paris Anlaşması sonrasını, özellikle ABD Başkanı Donald Trump’ın anlaşmadan çekilme kararı açıklamasının ardından iklim mücadelesinde neler yaşandığını sordum. Trump’ın ABD’yi anlaşmadan çekme kararına yönelik “Elbette iyi haber değil” yorumu yapan Tubiana, “Diğer yandan Trump bu anlaşmanın ne kadar dirençli olduğunu gösterdi çünkü başka kimse çıkmadı” diyor. 1997’de Kyoto Protokolü devreye girdiğinde, ABD protokolü imzalamamış ve birçok ülke de ABD’nin peşinden gidip, protokolü imzalamama kararı vermişti. Paris Anlaşması’nda ise benzer durum yaşanmadı. Paris İklim Anlaşması’nda başlıca amacın her ülkenin kendi hedeflerini belirlemesini sağlamak olduğunu anımsatan Tubiana, iklimle mücadelede yeterince hızlı olmadığımızdan şikâyet ediyor.

Paris İklim Anlaşması

BÜYÜK TAHRİBAT YAŞANIR

Bundan endişe duyduğunu söyleyen Tubiana, şöyle devam ediyor: “Eğer küresel sıcaklık artışını yüzyılın sonuna kadar 2 derecenin altında tutmak istiyorsak- ki zaten 1 derecelik sıcaklık artışına ulaştık- önümüzde küçük bir eylem alanı var. Ve emisyonlar hala küresel düzeyde artıyor. Bu yüzden benim kaygım, evet düşüncede, teknolojide ve ekonomide gerçekten bir dönüşüm geçirdik ve geçiriyoruz, ama çok yavaş. Bu kesin. Şimdiyse en büyük zorluk bunu nasıl hızlandıracağımız. Tabii muhalif bir ABD hükümetine sahip olma handikabı da yardımcı olmuyor. Çünkü bu durum başkaları üzerindeki baskıyı azaltıyor ve ABD büyük bir ekonomi. Ama başka seçeneğimiz de yok. Bazen insanlar yapamazsak, anlaşmadan vazgeçmemiz gerektiğini söylüyorlar. Bu çılgınca. Çılgınca çünkü ülkeler sadece Paris için taahhütlerini yerine getirse bile- ki bu yapılabilir- bu küresel sıcaklığı sınırlayabiliyor. Eğer bu olmazsa sıcaklık artışı 4-5 dereceye çıkabilir. Bunun ise neye benzeyeceğini bilmiyoruz, muhtemelen birçok doğal ortamda, hatta insanların yaşam alanlarında büyük bir tahribat yaratacak. Yani insan türü olarak yaşadığımız bu gezegen için elimizden geleni yapmalıyız. Bu hedefte başarılı olamasak bile. Bu yüzden insanlar ‘Eğer başaramayacaksak neden uğraşalım’ derken hep endişe duyuyorum. Hayır! Bu büyük bir şey. Sorun, insanların hayatta kalmaları için bunun ne kadar önemli olduğunu anlamamaları.”

Paris İklim Anlaşması

KÜRESEL VATANDAŞLIK MESELESİ

 

ABD’den sonra Çin’in iklim değişikliği konusunda “meşale taşıyıcı” olma görevine soyunduğunu anlatan Tubiana, “Fakat kontrol ve dengeye sahip olmak her zaman çok iyidir. Çünkü onlar bir şeyler yapıyorlar ama diğer yandan Çin’den dünyanın diğer ülkelerine çok fazla sermaye akışı var ve şu anda çoğu yüksek karbonlu sektörlere gidiyor. Ve anlaşma bir arkadaş baskısı gibi işliyor. Bu nedenle, ABD’nin kaybını yeniden dengeleme sorunu gerçek bir sorun. Burada Avrupa devreye girmeli ve giriyor da” yorumunu yapıyor. ABD’de ise hükümetin dışında büyük şirketler, bankalar, yerel otoriteler, STK’lar ve topluluklar gibi farklı unsurların iklim değişikliği konusunda elini taşın altına koyduğunu Tubiana, “Aslında liderliğin doğası da değişti” diyor. Trump çekileceklerini açıkladığında, ABD’de ‘Hükümet olarak çekilebilirsiniz, ama biz hala varız’ diyen bir hareketin başladığına işaret eden Tubiana, “Eğer işletmeler ya da şehirler ‘Ne istersen yapabilirsin ama biz yurttaş olarak,

küresel hedefe bağlı kalmamız gerektiğine karar verdik’ diyorsa, bu uluslararası hükümetler arası bir şey olmaktan çıkıp küresel bir vatandaşlık meselesine dönüşüyor ve süreç tamamen değişiyor” diyor.

 

İKLİMDE TEHLİKELİ SENARYO

“2 santigrat derece ısınma sınırına ulaşırsak ne olur?” sorumuza karşılık Tubiana, şunları anlatıyor: “Afrika ya da Ortadoğu’nun birçok bölgesinde kuraklık yaşanıyor. Bu bölge çok daha fazla etkilenecek. Bölge zaten politik olarak çok karmaşık ve bu soruna Doğu Akdeniz’in deniz seviyesindeki yükselişinin herhangi bir başka bölgeye veya denize göre daha hızlı yükseleceğini de ekliyorsunuz. Böylece Mısır ya da Lübnan gibi ülkelerde deniz seviyesindeki yükseliş sahip oldukları tüm iyi suların yüksek oranda tuzlanmasına yol açacak. Kaynakların tuzlanması gerçekten bir sorun çünkü o zaman tarım ve insanlar için kullandığınız suyu tuzdan arındırmak zorunda kalacaksınız ve bu hala çok pahalı. Ve tabii ki bölgedeki su mevcudiyeti, her yerde yaşanan kar sorunu nedeniyle yoğun bir şekilde azalacaktır. Sudan’da görüyorsunuz Etiyopya’da, Çad’de şu anda iklim mültecileri var. Bazı analizler, Suriye’deki kuraklığın büyük olasılıkla siyasi krizi derinleştirdiğini gösteriyor. Göç üzerindeki iklim boyutunu zaten ölçebiliriz, göç akışını arttırdı ve muazzam ölçüde artıracak. Bu gelecek bir şey değil, şimdi yaşanıyor. İnsanların suları yoksa, su için savaşırlar ya da hareket ederler. Bu yıl ortalama sıcaklıkta en yüksek oldu. New York’ta bir gün 2 dereceyken, ertesi gün 26 derece olan bir hava var; hava dengesizliği gerçekten çok yüksek. Ve sonra daha görünmez bir şey var, sağlık meselesi. Direnmeye alışık olmadığımız, sıcak bölgelerden kuzey bölgelerine gelen bir dizi virüs var.”

Paris İklim Anlaşması

 

2020 sonrası iklim değişikliği rejiminin çerçevesini oluşturan Paris Anlaşması, 2015 yılında Paris’te düzenlenen BMİDÇS 21. Taraflar Konferansı’nda kabul edilmiştir. Anlaşma, 5 Ekim 2016 itibariyle, küresel sera gazı emisyonlarının %55’ini oluşturan en az 55 tarafın anlaşmayı onaylaması koşulunun karşılanması sonucunda, 4 Kasım 2016 itibariyle yürürlüğe girmiştir.

 

Paris Anlaşması’nın, BMİDÇŞ ile karşılaştırıldığında en ayırt edici özelliği, tüm ülkelerin katkılarına dayanacak bir sistem öngörülmüş olmasıdır. Anlaşma, iklim değişikliğiyle mücadelede gelişmiş/gelişmekte olan ülke sınıflandırmasına ve tüm ülkelerin “ortak fakat farklılaştırılmış sorumluluklar ve göreceli kabiliyetler” ilkesi tahtında sorumluluk üstlenmesi anlayışına dayandırılmıştır. Gelişmiş/gelişmekte olan ülke sınıflandırmasının yapılabilmesi için bir kıstas belirlenmemiş; herhangi bir farklılaştırmaya da gidilmemiştir.

 

Paris Anlaşması, 2020 sonrası süreçte, iklim değişikliği tehlikesine karşı küresel sosyo/ekonomik dayanıklılığın güçlendirilmesini hedeflemektedir. Paris Anlaşması’nın uzun dönemli hedefi, endüstriyelleşme öncesi döneme kıyasen küresel sıcaklık artışının 2°C’nin olabildiğince altında tutulmasıdır. Bu hedef fosil yakıt (petrol, kömür) kullanımının tedricen azaltılarak, yenilenebilir enerjiye yönelinmesini gerektirmektedir.

 

İklim değişikliği ile mücadele bağlamında Anlaşma, ulusal katkılar, azaltım, uyum, kayıp/zarar, finansman, teknoloji geliştirme ve transferi, kapasite geliştirme, şeffaflık, durum değerlendirmesi konularına ilişkin uygulamam modaliteleri belirlenmek üzere bir çerçeve oluşturmuştur.

 

Anlaşma, iklim değişikliğinin olumsuz etkilerine maruz kalan ülkelerin uyum ve direnç kabiliyetlerinin artırılması ile sera gazı emisyon azaltım kapasitelerinin yükseltilmesi amacıyla öncelikle gelişmiş ülkelerin, En Az gelişmiş Ülkeler ve Küçük Ada Devletleri başta olmak üzere ihtiyacı olan gelişmekte olan ülkelere finansman, teknoloji transferi ve kapasite geliştirme imkanları sağlamaları öngörmektedir.

 

Emisyon azaltımı hususunda Anlaşma’da, gelişmiş ülkelerin mutlak emisyon azaltımı hedeflerini sürdürmeleri; gelişmekte olan ülkelerin ise emisyon azaltımı hedeflerini yükselterek farklı milli koşulları uyarınca, zaman içinde tüm sektörleri kapsayacak yeni, artırılmış hedefler benimsemelerini telkin etmektedir.

 

Bu hedeflerin uygulamaya konulması bağlamında ulusal katkılar, Anlaşma’nın önemli saç ayaklarından birini oluşturmaktadır. Ülkemiz, 20 Eylül 2015 tarihinde 2030 yılı itibariyle gerçekleşmesi öngörülen “Niyet Edilen Ulusal Olarak Belirlenmiş Katkı” (INDC) beyanını %21’e varan artıştan azaltım olarak açıklamıştır. Bilim dünyasınca yapılan değerlendirmelere göre, bildirilen tüm ulusal katkılar hayata geçirilse dahi, 2°C hedefine ulaşılmada yetersiz kalınacağı ve çabaların arttırılması gerektiğine dikkat çekilmektedir. Nitekim Paris Anlaşması, Ulusal Katkı Beyanlarını (NDCs) periyodik olarak gözden geçirilmesi ve hedeflerin tedricen yükseltilmesini öngörmektedir.

 

Ülkemiz, Paris Anlaşması’nı, 22 Nisan 2016 tarihinde New York’ta düzenlenen Yüksek Düzeyli İmza Töreni’nde 175 ülke temsilcisiyle birlikte imzalamış ve Ulusal Beyanımızda Anlaşma’yı gelişmekte olan bir ülke olarak imzaladığımız vurgulanmıştır.

 

Paris Anlaşması’nın kabulünden 1 yıl geçmeden yürürlüğe giren ilk küresel anlaşmadır.

 

7-18 Kasım 2016 tarihlerinde Marakeş’te düzenlenen BMİDÇS 22. Taraflar Konferansı, Paris Anlaşması’nın yürürlüğe girmesi sonrasında gerçekleştirilen ilk taraflar konferansı olması bağlamında, “Eylem Konferansı” olarak adlandırılmıştır.

 

Marakeş Taraflar Konferansından hemen öncesinde, gelişmiş ülkelerin 100 milyar dolar taahhüdüne ilişkin açıklanan “100 Milyar ABD Doları Yol Haritası”da, finansman bağlamında gelinen noktanın değerlendirilmesi açısından önemlidir.

 

Toplantı sonucunda, Paris Anlaşması’nın uygulama parametrelerinin en geç 2018 yılında tamamlanması öngörülmüştür. 2017-2020 süreci için “Küresel İklim Eylemi için Marakeş Ortaklığı” başlatılmış ve “İklim ve Sürdürülebilir Kalkınmaya dair Marakeş Eylem Duyurusu” (Marrakech Action Proclamation) kabul edilmiştir.

 

BMİDÇS 23. Taraflar Konferansı (COP 23) 6-17 Kasım 2017’de Fiji başkanlığı adına Bonn’da yapılacaktır.

 

Paris Anlaşması’na Giden Süreç

Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC) 2007 yılında yayımlanan 4. Değerlendirme Raporunda küresel ısınmanın tartışmasız bir gerçek olduğu; sera gazı emisyonlarını önemli ölçüde azaltılmasında geç kalınırsa iklim değişikliğinin ağır etkilerinin olacağı ve dolayısıyla küresel emisyonların acilen hızlı bir şekilde azaltılması gerektiği vurgulanmıştır.

Bu çağrı dikkate alınarak 2007 yılında düzenlenen 13. Taraflar Konferansı sonucunda Bali Yol Haritası oluşturulmuş, iklim müzakerelerinde iki paralel süreç başlatılarak, Kyoto Protokolü için 2012 sonrası müzakereler ile 2020 sonrası yeni iklim rejiminin müzakereleri sürecine adım atılmıştır.

Bali yol haritasında, tüm gelişmiş ülkelerin ulusal plan ve programlarına uygun azaltım taahhütleri veya faaliyetleri üstlenmeleri; gelişmekte olan ülkelerin ise teknoloji, finansman ve kapasite geliştirme faaliyetleri ile sağlanan ve desteklenen sürdürülebilir kalkınma hedefleri bağlamında, ulusal programlarına uygun azaltım faaliyetleri (NAMA) üstlenmeleri yer almıştır. 2012 sonrası iklim rejiminin belirlenmesi için ise, ortak vizyon, azaltım, uyum, teknoloji transferi ve finansman konu başlıkları altında müzakeler gerçekleşmiştir.

2009 yılında Kopenhag’da düzenlenen 15. Taraflar Konferansı uluslararası toplumda hayal kırıklığı yaratmış olmasına karşın, konferans sonucunda oluşturulan yasal bağlayıcılığı olmayan “Kopenhag Uzlaşma Metni”, müzakerelere yön verecek bir siyasi uzlaşı belgesi olmuştur.

Ek-I ülkelerinin 2020 yılı için sayısallaştırılmış, tüm ekonomiyi kapsayacak şekilde emisyon azaltım hedeflerini uygulamayı taahhüt etmiş, Ek-I Dışı ülkeler ise, azaltım faaliyetlerini (NAMA) uygulayacaklarını ifade edilmişlerdir. Uzlaşma metninde ilk kez Yeşil İklim Fonu (GCF) telaffuz edilmiş; iklim değişikliğiyle mücadelenin en önemli ayağı olarak gelişmekte olan ülkelere sağlanacak finansman desteği çerçevesinde, 2010-2012 dönemi için gelişmekte olan ülkelere 30 milyar dolar, uzun dönemde ise, 2020 itibariyle yıllık 100 milyar dolar finansman yardımı yapılması kararı alınmıştır. Bu fonun büyük bir kısmının ise Yeşil İklim Fonu üzerinden gitmesi gerektiği belirtilmiştir. Kopenhag’da ayrıca İklim Teknoloji Merkezi ve Ağı’nın (CTCN) temelini oluşturan teknoloji mekanizması kurulması kararı alınmıştır.

Bu doğrultuda, 2010 yılında Cancun’da düzenlenen 16. Taraflar Konferansı sonrasında Yeşil İklim Fonu (GCF) ve CTCN’in kurulmasına karar verilmiştir. Finansman hedefi olarak yine Kopenhag uzlaşma metninde geçen kısa vadede 30 milyar dolar, uzun vadede ise 100 milyar dolar zikredilmiştir.

2011 yılında Durban 17. Taraflar Konferansında, 2015 yılında imzalanmak üzere 2020 yılında yürürlüğe girmesi beklenen uluslararası bir anlaşma taslağı hazırlanması için Durban Güçlendirilmiş Eylem Platformu Geçici Çalışma Grubu (ADP) oluşturulmuştur.

2012 yılında düzenlenen Doha Konferansı, Kyoto Protokolü’nün ikinci taahhüt döneminin kabul edilmesinin yanısıra, iklim değişikliğinden en fazla etkilenen küçük ada devletleri ve en az gelişmiş ülkelerinin “iklim değişikliğinin etkilerinden kaynaklanan kayıp ve zararlar” kavramının uluslararası müzakerelere eklenmesi bağlamında önemli bir dönüm noktası olmuştur.

2013 yılı sonunda gerçekleştirilen Varşova 19.Taraflar Konferansı sonucunda, sözleşmeye taraf tüm ülkeler, 2020 yılı sonrası tarafların iklim değişikliği ile mücadele çerçevesinde çabalarını yansıtacak ulusal olarak belirleyecekleri katkılarını 21.Taraflar Toplantısı öncesi 2015 yılı Ekim ayına kadar sunmaya davet edilmiştir.

Varşova sonrası, 2014’de Lima’da gerçekleştirilen 20.Taraflar Konferansında ise ulusal katkıların çerçevesi belirlenmeye çalışılmış, konferans çıktısı olan “İklim Eylemi için Lima Çağrısı” belgesi ekinde, 2015 yılında kabul edilmesi öngörülen yeni anlaşma metninin öğeleri ayrıntılı bir şekilde ortaya konmuştur.

Yeni rejimin üzerinde genel bir mutabakatın oluşması ve IPCC’nin zaman içerisinde giderek daha güçlü bir şekilde ortaya koyduğu veriler doğrultusunda, 30 Kasım-12 Aralık 2015’de düzenlenen BMİDÇS 21. Taraflar Konferansı sonucunda Paris Anlaşması üzerinde uzlaşıya varılmıştır.

Kaynaklar:

http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/trumpin-yaptigi-cilginlik-40840370

http://www.mfa.gov.tr/paris-anlasmasi.tr.mfa

PERPA HABERLERİ

PERPA DUYURULAR

PERPA FAALİYETLERİ

PERPA TİCARET MERKEZİ

PERPA İLETİŞİM

PERPA HABER FACEBOOK

Sera Coffie Break

Sera Coffee Break Kahve Molası

Coffee Break

Sera Coffee Break

Sera Coffee Break

Coffee Break / Kahve Molası Nedir?

Coffee Break kavramı Amerikan kültürüne aittir. İngiliz kökenli Amerikalılar tarafından üretilmiştir. Öğleden sonra genellikle kandaki şeker oranının düştüğü zamanlarda bir takviye olarak turtalı tatlılar eşliğinde kahve ile sohbet edilir. Onların kahveleri nescafe ve türevleridir.

Oysa Anadolu’da Yunanlar, Ermeniler, Türkler ve Kürtler, bilumum kadim halklar, yüzyıllardır öğleden sonra saat 5’e doğru bir kahve molası veriyorlardı. Kahvenin yanında çeşit çeşit kurabiyeler…  Kurabiyelerin, bildiğimiz özgün kahvenin anavatanı Anadolu’dur.

Kahve Yemen’den gelir, çekirdekten çekilir, Orta, sade, şekerli ya da yandan çarklı içilir. Yanında çeşit çeşit hamur işleri, tatlı, tuzlu yenilir.

Çekirdekten taze çekilmiş kahvenin kokusu dayanılmazdır. Hele o poğaça ve kurabiyelerin tadı….

Kahvenin uyarıcılığı, kurabiyelerin enerjisiyle bir anda kendinize gelip yeni bir akşama hazırlanırsınız, daha dinç ve enerjik olarak.

Kahvenin en güzelini, kurabiyelerin en tazesini sunarız. Size sadece hoşça sohbet edebilmek kalır.

İş dünyası için Coffee Break organizasyonları 

Personelinizi, ekibinizi, müşterilerinizi bir akşam üstü alın gelin. Güzel sohbetler eşliğinde, kahve, çay ve kurabiyelerin tadına bakın…  Menü içeriği genel olarak çay, kahve ve unlu mamülerden  oluşan bir Catering dalıdır.

 

Coffee Break menüsü genel olarak fuar organizasyonları başta olmak üzere, seminer, toplantı, konferans etkinliklerinde misafirperverliğin bir göstergesi  olarak kullanılmaktadır.

 

Genel kullanım alanları ise şu şekildedir;

 

Toplantı, Seminer ve Konferans tipi Her Türlü Kurumsal  Organizasyonları. Fuar içi Stand Organizasyonları.

 

COFFEE BREAK MENÜSÜ / VIP Menü

Masa Serpmeleri

Spesiyal Kokteyl Çerez ( Badem, Kaju, Fındık, Ceviz )

Kuru Meyve Bahçesi ( Kuru İncir, Kuru Siyaha Üzüm, Kuru Kayısı )

İtalyan Stili Permesanlı Grisini Çubukları

 

Mini Aperatifler

3 Çeşit Mini Ev Poğaçası / Peynirli, Zeytinli, Patatesli

3 Çeşit Mini Pizza / Kaşarlı, Zeytinli, Patatesli

5 Çeşit Tatlı Kurabiye / Elmalı, İncirli, Portakallı, Çekirdekli, Çikolatalı

 

Çeşit Kruvasan /  Kaşarlı, Çikolatalı

2 Çeşit Wrap / Kaşarlı Dana Jambonlu, Köfteli Rokalı

2 Çeşit  Mini Soğuk Sandviç / Roast Beef, Hindi Füme

Dana Jambonlu Kaşarlı Labne ve Sweet Chili Soslu Üçgen Sandviç

Katıksız Doğal Ekmek İçinde Domatesli Taze Fesleğenli Keçi Peynirli Kare Sandviç

3 Çeşit  Kiş / Patlıcanlı, Havuçlu , Peynirli

Sıcak Aperatifler

Fondü İçinde Kory Soslu Tavuk Küpleri / Fondü İçinde Mitite Köfte BBQ Sos ile

3 Peynirli Mini Sigara Böreği

Mini Patlıcanlı Gül Böreği

 

Tatlı Aperatifler

Shot Bardaklarında Karışık Orman Meyveli Panna Cotta

Shot Bardaklarında Mini Tramisu 

Çikolatalı Meyveli Fondü

Mini Kaseler İçinde Fırınlanmış Çikolatalı Crem

 

Sıcak ve Soft  İçecekler

Demleme Klasik Türk Çayı –  Poşet de Meyveli Bitki Çayları

Neskafe – Cappucino – Espresso  – Türk Kahvesi

Meyve Suyu Çeşitleri /  Kola, Fanta, Sprite / Lipton Ice Tea Çeşitleri / Soda, Su

El Yapımı Ballı Zencefilli Nane Yapraklı Limonata

 

COFFEE BREAK MENÜSÜ / Ekonomik Menü

Mini Aperatifler

3 Çeşit Mini Ev Poğaçası / Peynirli, Zeytinli, Patatesli

3 Çeşit Mini Pizza / Kaşarlı, Zeytinli, Patatesli

5 Çeşit Tatlı Kurabiye / Elmalı, İncirli, Portakallı, Çekirdekli, Çikolatalı

2 Çeşit  Kek /  Havuçlu , Peynirli

3 Çeşit Meyveli Tartölet / Muzlu, Çilekli, Ananaslı 

 

Sıcak ve Soft  İçecekler

Demleme Klasik Türk Çayı –  Poşet de Meyveli Bitki Çayları – Neskafe 

Meyve Suyu Çeşitleri /  Kola, Fanta, Sprite / Lipton Ice Tea Çeşitleri / Soda, Su

SERA RESTAURANT

RESTORANLAR

GIDA FİRMALARI

PERPA FİRMALARI

AMBALAJ MALZEMELERİ

PERPA FACEBOOK

PERPA TİCARET MERKEZİ

PERPA İLETİŞİM

İletişim Becerileri Yüksek Satış Temsilcisi

İletişim Becerileri Yüksek Satış Temsilcisi

Satış Temsilcisi

Satış Temsilcisi

Satış destek departmanına, iletişim becerileri yüksek bay – bayan takım arkadaşları arıyoruz.

0532 741 33 28

SATIŞ TEMSİLCİSİ    PERPA İŞ İLANLARI    ANA SAYFA      PERPA

Çağrı Merkezi Satış Temsilcisi Unico Sigorta

Çağrı Merkezi Satış Temsilcisi Unico Sigorta

Çağrı Merkezi

Çağrı Merkezi

İş Açıklaması

Bireysel veya kurumsal müşterilerimize  ürün veya hizmetlerimize ilişkin bilgi aktararak satış gerçekleştirmek, gerekse saha satış temsilcilerimize yönlendirerek müşteri ziyareti sağlamak.

İstenen Yetenek ve Uzmanlıklar

En az lise mezunu

Çağrı merkezi sektöründe kariyer hedefi olan

İkna yeteceğine sahip, özgüveni ve çalışma disiplini yüksek

Müşteri ve hizmet odaklı çalışma yetkinliğine sahip

Ekip çalışmasına yatkın

Analitik düşünme ve problem çözme yeteneğine sahip

Kişisel gelişimine önem veren

İş kalitesini ön planda tutarak hedef odaklı çalışabilen

Maaş + yüksek prim + yol + yemek

UNICO SİGORTA

0212 210 15 55

SATIŞ TEMSİLCİSİ    PERPA İŞ İLANLARI    ANA SAYFA

Müşteri İlişkileri Elemanı Çilingir Elektronik

Müşteri İlişkileri Elemanı Çilingir Elektronik

Satış temsilcisi

Satış temsilcisi

Ücret tatminkar olup, yemek, yol ve sigorta mevcuttur.

ÇİLİNGİR ELEKTRONİK

Perpa Ticaret Merkezi  A Blok Kat:5 No: 51-53 Şişli – İstanbul

Tel: +90 212 222 67 37

E-mail: info@cilingirelektronik.com.tr

SATIŞ TEMSİLCİSİ    PERPA İŞ İLANLARI    ANA SAYFA  ÇİLİNGİR ELEKTRONİK

Katliamı nefretle kınıyoruz

Katliamı nefretle kınıyoruz

Katliamı nefretle kınıyoruz

Bütün semavi dinlerin ortak merkezi Kudüs’ün İsrail’in başkenti yapılmasını, Amerika Birleşik Devletleri’nin Büyükelçiliğini Kudüs’e taşımasını, Bu durumu protesto eden Gazzeli sivillerin İsrail tarafından katledilmesini nefretle kınıyoruz.

 

Kudüs, bütün semavi dinlerin ortak merkezidir. Birleşmiş Milletler kararlarına rağmen Kudüs’ün başkent yapılması yasadışıdır.

 

Trump’ın tüm Dünyanın tepkisine rağmen büyükelçiliğini Kudüs’e taşıması Dünya barışının geri dönülmez bir biçimde hançerlenmesidir. Bir an önce bu karardan vazgeçilmelidir.

 

Gazzeli sivil Filistinlilerin kararı protesto etmeleri, gösteri düzenlemeleri en doğal haklarıdır. İsrail’in Filistinli sivillere karşı askeri güç kullanıp, en az 58 kişiyi katledip binlerce sivili yaralaması insanlık suçudur. Nefretle Kınıyoruz.

 

Diren Filistin….

Perpa Ticaret Merkezi A Blok Yönetimi

 

Katliamı nefretle kınıyoruz

PERPA HABERLERİ

PERPA DUYURULAR

PERPA FAALİYETLERİ

PERPA TİCARET MERKEZİ

PERPA İLETİŞİM

PERPA HABER FACEBOOK